Haberler

Sivil Toplum Hareketi

Almanya’da Sosyal Devletin Sessiz Tasfiyesi

Almanya’da uzun süredir tartışılan emeklilik reformu artık sadece teknik bir düzenleme değil; ülkenin yüz yılı aşkın sosyal devlet geleneğinde köklü bir kırılma noktasıdır. Refah devleti, nesiller arası dayanışmanın omurgasını oluşturan “çalışırken ödersin, yaşlanınca devlet seni korur” sözleşmesinin yerini; belirsiz piyasalara, bireysel risk iştahına ve sermaye piyasalarının inişli çıkışlı dalgalarına bırakıyor. Bu, modernleşme değil; kamusal güvenlik ağının sistematik biçimde daraltılmasıdır.

Devamını Oku »
Sivil Toplum Hareketi

Gürültüde Kaybolan Liderlik

Zaman hızlandıkça toplumun liderlerden beklentileri de sessizce yön değiştiriyor. Ne var ki bu değişimin ruhunu pek az kişi fark edebiliyor. Liderlik üzerine konuşan çok, isimleri tartışan çok, suçlayan çok… Ancak asıl mesele gözden kaçıyor: Bugünün liderlik krizi, liderlerden önce zamanın kendi dönüşümünde saklı.

Devamını Oku »
Sivil Toplum Hareketi

Kural Tanımaz Çağ

Bundan sadece birkaç gün önce, Şarm el-Şeyh kentinde gerçekleştirilen tarihi bir diplomatik buluşmada, ABD, Mısır, Katar ve Türkiye’nin öncülüğünde çok sayıda ülke, Gazze’de süregelen insani felaketi durdurmak amacıyla ateşkes anlaşmasına imza attı. Anlaşma, uluslararası toplumun ortak bir irade ortaya koyduğu ender anlardan birine işaret ediyordu.

Devamını Oku »
Önerilerim

Sessiz Sorumluluklar – Salih Altınışık

Vatandaşlık, modern devlet yapılarında yalnızca kimlik göstergesi değil; aynı zamanda siyasi sadakat, hukuki yükümlülük ve uluslararası sorumluluğun da temelini oluşturur. Küreselleşme, göç ve kimlik hareketliliğinin hız kazandığı günümüzde çifte vatandaşlık olgusu, klasik vatandaşlık anlayışının sınırlarını zorlamakta; aidiyetin yanı sıra, uluslararası hukuk bakımından da yeni tartışma alanları doğurmaktadır. İsrail örneği, bu tartışmanın en çarpıcı yansımalarından birini barındırmaktadır. Ülkede yaşayan nüfusun yaklaşık %10’unun ikinci bir vatandaşlığa sahip olduğu tahmin edilmektedir¹. Bu nüfus içinde Türk kökenli olanların sayısı 100 ila 150 bin kişi arasında değerlendirilmektedir². Bu topluluğun bir bölümü, Türkiye vatandaşlığını korumakta ya da yeniden kazanmış durumdadır. Ancak bu grubun demografik yapısı, siyasi etkisi veya faaliyetleri hakkında kamuya açık sistematik bir veri bulunmamaktadır. Bu eksiklik, salt istatistiksel bir boşluk değil; jeopolitik, hukuki ve kimliksel bir sessizliğe işaret etmektedir.

Devamını Oku »
Sivil Toplum Hareketi

Adaletin Önüne Geçen Planlar Barışı Değil İstismarı Pekiştirir

Gazze için ilan edilen 20 maddelik planı okuduğumuzda, metnin sadece çatışmayı yönetmeye yönelik kısa vadeli düzenlemeler sunduğu; uzun vadeli adalet, eşitlik ve kalıcı barış vizyonundan bariz biçimde uzaklaştığı ortaya çıkmaktadır. Bu plan, sahada yaşanan haksızlıkları görünmez kılmak, Filistin halkının temel haklarını güvence altına almak yerine güvenlik önceliklerini kutsayarak statükoyu korumaya hizmet etmektedir. Daha da kaygı verici olan, tasarının uluslararası hukuk nezdinde hesap sorulması gereken aktörleri koruma ihtimali taşımasıdır; zira suç duyuruları ve soruşturmalarla muhatap olan siyasi aktörlerin sorumluluktan kaçırılması, bir barış reçetesi değil, adaletsizliğin meşrulaştırılması anlamına gelir.

Devamını Oku »