İnsanlığın Aynası ve Bizim Çıkmazımız
Picture of Salih Altınışık
Salih Altınışık
Ekonomist • ATDF Başkanı • TULİP Forum Sözcüsü

Gazze… Bugün insanlığın en yumuşak karnı, aynı zamanda en büyük utancıdır. Çocukların çığlıkları, annelerin çaresizliği, evlerin yıkıntıları altında kalan hayatlar sadece Filistin’in değil, tüm insanlığın vicdanına vurulmuş ağır bir damgadır.

Türkiye, bu vahşete karşı dünyada en üst seviyede tepki veren ülkelerden biridir. Devletin resmi dili, siyasi iradenin seslenişi her fırsatta mazlumun yanında durmuştur. Fakat bir hakikati göz ardı edemeyiz: İsrail ve Türkiye kimliği taşıyan ciddi bir kesim, bu ülkenin ekonomisinin can damarını elinde tutmaktadır. Bankalardan enerjiye, gıdadan teknolojiye kadar pek çok stratejik alanın anahtar şirketleri, maalesef siyonist aklın kontrolündedir.

Evet, iktidar olduk; ama muktedir olabildik mi? İşte sorunun özü burada gizlidir. Siyaseten yüksek sesle hakikati haykırmak, kalabalıklara umut vermek elbette kıymetlidir. Lakin bu gür sesin karşısında sermayenin sessiz ve görünmez ağırlığı vardır. Bugün ne yazık ki bu gerçek, siyasi retoriğin gölgesini aşmakta ve bütün toplumsal iradenin üzerinde bir pranga gibi durmaktadır.

Şunu da biliyorum: Bu satırlar sert tepkiler doğuracak. Kimileriniz bana ayet ve hadislerle süslü cevaplar verecek. Kimi “ahlaki çöküş”ten bahsedecek ama kendisine toz kondurmayacak. Oysa hepimiz çok iyi biliyoruz ki ülkemizde ahlaki erozyon zirve yapmış durumda. Biz, bu çöküşün dışında, tertemiz kalmış bir ada olduğumuzu mu sanıyoruz?

Önce kendimizi sorgulamalıyız. Nerede yanlış yaptığımızı, nerede yolumuzu kaybettiğimizi düşünmeliyiz. Çünkü artık dip yaptık. Davamızın en temel meselelerine bile ikircikli yaklaşıyoruz. Sözde büyük hedefler peşinde koşarken, küçük menfaatlere esir düştüğümüzü fark etmiyoruz.

Gazze sadece Filistin’in değil, bizim de turnusol kâğıdımızdır. Orada verilen hayat mücadelesi, burada verdiğimiz irade imtihanını açığa çıkarıyor. Eğer biz bu imtihanda sınıfta kalıyorsak, bunun suçunu sadece dış güçlere, siyonist akla ya da küresel oyunlara atamayız. Önce kendi nefsimizi, kendi toplumumuzu, kendi çürümüşlüğümüzü görmeliyiz.

Ve nihayetinde tek bir duayla bitirmekten başka yol kalmıyor:
Allah’ım, bizi doğru yoldan ayırma.

Haber kategorisi: